USTA ÖĞRETİCİLERİN SOSYAL HAKLARI #kadrosuzustaogretici @RT_Erdogan @Ziyaselcuk #MEB imza kampanyası
1,000
hedeflenen857
imzalayan21,575
görüntülenmeMEB’e bağlı çalışan kadrosuz usta öğreticilerin; iş güvencelerinin(Geçici personel olarak istihdam edilen, bu nedenle de iş güvencesinden yoksun olarak çalıştırılan), kıdem tazminatı haklarının, sosyal güvencesi olmayan, hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, ücretleri resmi tatiller, bayramlar, v.b günlerde kesintiye uğrayan, aldıkları ücret asgari ücretin bile altında oluması sebebi ile...
MEB’e bağlı çalışan kadrosuz usta öğreticiler, ücretli izin hakkından bile yoksun olarak çalışmaktadır; doğum, hastalık ve ölümlerde bile ücretli izin kullanamamaktadır. Kadrosuz usta öğreticilerin sigortaları 30 iş günü üzerinden yatırılmasına rağmen, ücretleri 20 ila 23 iş günü üzerinden yatırılmaktadır. Herkes tatili sabırsızlıkla beklerken, bizler ücretlerimiz kesileceği için tatillerden nefret eder olduk. Ayrıca ücretlerimiz öğretmenlerin ek ders ücretine göre belirlenmektedir. Bu durumda sigorta ile ek ders ücretleri arasında büyük bir orantısızlık oluşmaktadır. Devlet memurları kanununun 4. maddesinde kamu kurumlarında personelin 4-a, 4-b, 4-c ve 4-d şeklinde istihdam edilebileceği söylenmektedir. Yine aynı kanunun 5. maddesinde kamu kurumlarında söz konusu bu dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamayacağı kesin olarak belirtilmektedir.
Usta öğreticiler, 2010 yılında 4-C’ nin geçici ücretli usta öğretici statüsünden çıkarılmışlardır ve belirli bir statüleri bulunmamaktadır. Kadrosuz usta öğreticiler bu kurumlara 20-25 sene hizmet verdikten sonra kıdem tazminatı alamamakta; yıllarca bu kurumlara hizmet vermelerine rağmen kurs onayları yenilenmezse işsiz kalmakta, işsizlik sigortasından da faydalanamamaktadırlar.
Milli Eğitim Bakanlığı usta öğreticileri memur veya sözleşmeli olarak kabul etmemekte; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da işçi saymamaktadır. Oysa usta öğreticilerin büyük bir kısmı makine başında veya el emekleri ile çalışmaktadırlar.
23 yıldır mevcut çalışanlarına kadro verilmeyen tek bakanlık Milli Eğitim Bakanlığıdır. Hatta bırakın kadro vermeyi hem iş gücünden faydalanıp hem de bir statüyü bile çok görmektedir. Halbuki Halk Eğitim merkezlerinde çalışan usta öğreticiler büyük fedakarlıklarla ve özveri ile görev yapmaktadır.
Kamuda geçici işçi pozisyonlarında çalışanların sürekli işçi kadrolarına geçmesini düzenleyen 5620 sayılı kanun 2006 yılında yanlış uygulandığı için hakkımızı alamadık . 2008 yılında ise kanundaki yanlışlık düzeltildi ancak mağduriyetimiz giderilmedi.
Şunu da belirtmek isterim ki; aynı işi yapan kadrolu usta öğreticiler 657 sayılı kanunun tanıdığı tüm haklardan yararlanırken, kadrosuz olarak çalışan usta öğreticilerin hiçbir hakka sahip olmaması çalışanlar arasında da çalışma barışını bozmaktadır. Kadrosuz usta öğreticiler, ikinci sınıf insan muamelesi görmekte; tecrübeleri, başarılı çalışmaları yok sayılmaktadır.
Bizler, devletin ve milletin görünen ama gösterilmeyen gönül elçileriyiz. Bugünkü muameleyi hak etmiyoruz. Halk eğitimi ayakta tutan bel kemiği olan bizlerin, sevgili yöneticilerimizce görülmesini ve haklarımızın verilmesini talep ediyoruz.
saygılarımla.
Yorumlar 275